(*ilgili yazı Mersin İmece Gazetesi 04 Kasım 2020 tarihli yayınında yer aldığı şekliyle alıntıdır.)
” Fabrika ayarlarına dönüyoruz…”
İmece Kent Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu İçel Sanat Kulübü Başkanı Mecit Baskın. Korona krizinin kulübün etkinliklerini de olumsuz yönde etkilediğini belirtip şartların elverdiği ölçüde kentin kültür ve sanatına katkı sağlamayı sürdüreceklerini bildirdi.
Sizleri okurlarımıza tanıtalım
Baskın: 1963 Mersin doğumluyum. Bütün eğitimimi Mersin’de tamamladım. Üniversite sosyal bilimler Meslek Yüksekokulu Pazarlama Bölümü sonra İşletme Fakültesi sonra da Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İnsan Kaynakları ve Kariyer Gelişimi üzerine yüksek lisans yaptım. Sigortacılık yapıyorum. İçel Sanat Kulübünün 92’den beri üyesiyim. İçel Sanat Kulübü hayatımızda bir kilometre taşı gibidir. Her zaman övünerek dile getiriyorum 92 yılından itibaren biz hayatımızda ilk defa ressamlık ve ressamı burada tanıdık. Edebiyatçılığı, öykücüyü, şairi burada tanıdık. Heykel, seramik, fotoğraf nedir burada anlamaya başladık. Aslında birlikte bir şey üretmenin tadına burada vardık. Dolayısı ile İçel Sanat Kulübü’nün benim hayatımda çok önemli bir yeri olduğunu söyleyebilirim. Aslında teorik eğitimin yanında, hayat adına nazari eğitimimizi neredeyse burada tamamladık. Eğitim hiçbir zaman bitmez her gün yeni bir şey öğreniyoruz. Ve öğrendiklerimizin üzerine yeni bir şey katmaya çalışıyoruz. Bizim de kabiliyetimiz, donanımımız neyse kültür sanat adına kulübümüzde paylaşmaya geldik. Burası canlı bir organizma, zaman zaman düştüğünü gördük, zaman zaman kalktığınız gördük. İnsanlar gelip geçiyorlar. Bazı insanlar sürekli kalıyorlar. Demirbaş oluyorlar ve iz bırakıyorlar. Bizim de arzumuz burada kalmak, kalıcı olmak. Güzel şeyler üretmek. Dayanışma içerisinde olmak. Ürettiklerimizi halkımızla paylaşmak. Benim sanat ile ilgim, amatörce resim ve heykel çalıştım. Ama daha çok 22 sene çok sesli klasik batı müziği korolarında Tenor olarak görev aldım. Yurtdışında çalışmalarımız oldu. Çok sesli müziktir aslında benim dalım ama ben bu yönümle değil, sanattan ziyade yönetme adına buradayım.
– Kulübün geçmişi hakkında da bilgi verebilir misiniz?
Baskın: 1989 yılında hepsi bir elin parmakları kadar insan ile başlamış. Bir kültür-sanat aktivitesi. Önce biraraya gelip bir kahvede oturup sanat sohbetleri, edebiyat sohbetleri yapmakla yola çıkılmış ama ufak ufak sergiler kurulmuş. Bir takım organizasyonlar, söyleşiler düzenlenmiş. ve 89 yılında da bu ete kemiğe bürünmüş. dernek olarak ortaya çıkmış İçel Sanat Kulübü Derneği kurulmuş. Kurucusu, Başkanımız Semihi Vural. Buradan çok fazla değerli insan gelip geçmiş. İlk kadın başkanlığı Suna Meriç yapmış. Çok fazla insan geldi ve iz bıraktı. Baktığımız zaman buraya sanatsever olarak gelmiş bazı insanların burada yazar olduklarını, şair olduklarını görüyoruz. İçel Sanat Kulübünün dokunduğu hedef verdiği çok değerli insanlar olmuş. Biz de İçel Sanat Kulübünün doğduğu günden bu yana süregelen tehammüllerini yazılmayan hukukunu burada yaşatmak arzusundayız. Dinamik bir yapı var. 2-3 yılda
bir başkan değişmiş. Bu da aslında buranın özünde kimsenin arka bahçesi olmadığını da gösteriyor. Hergelen başkan kendi vizyonunu burada gösteriyor.
-Az önce de söylediğiniz gibi 90’lı yıllarda hareketlenen kulübünüzün kullanımında olan binalarda vardı. O binalar elinizden alındı ve daha dar binalardasınız şu an bu konu hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Baskın: Mekan çok önemli ancak her şey değil. Burada önemli olan çok alana sahip olmak değil, nitelikli işler yapmak. Dolayısı ile nitelikli işler yapmak için bizim çok büyük salonlara ihtiyacımız yok. Biz kültür-sanatı her yerde yapabiliriz. Mesela yakın zamanda Şemsa Pozcu’nun çiftliğinde bir müzik etkinliği yaptık. Açık havada. 2-3 hafta önce arkeoloji günlerimizin 25.sini yaptık. Amfi tiyatroda Mezitli Belediyemize teşekkür ediyorum, bize yeri tahsis ettiği için. Bu etkinlik ilk defa açık havada ve binanın dışında oldu. Önemli olan iyi şeyler üretmek. Ve halkımızla kültür-sanatı paylaşmak. Mekanımızın alt katını kafe yapacağız. Kitaplık olan, workshoplar yapılan, resim çalışılan güzel bir kafe yapacağız. Atölyeleri olan bir kafe yapacağız. Aslında fabrika ayarlarımıza geri döneceğiz. İçel Sanat Kulübü bunlar ile kuruldu. Edebi sohbetler ve sanat etkinlikleri ile, ama mekanımızı elden geçirdik. Piyanolarımız elden geçirildi, pes etmedik. Mekan içinde mülkümüz olması şart değil. Ama mülkümüz olsa tabii daha iyi. Burası şehrin en eski yeri, buraları bırakmak istemiyoruz. Bu sokağın amacından çıkmasını istemiyoruz. Sanat Sokağı burası. Dolayısı ile buraya sahip çıkmak durumundayız.
– Mekanları şunun için sordum. Eskiden burası sanat sokağı olarak anılırdı. İleride iki galeri vardı. Biri özel birisi kültür bakanlığına ait. İki de sizin burada vardı. Binalarınızda galeri işlevi gören binalarınız vardı. Şu anda kent merkezinde şöyle bir sıkıtı doğdu buna dönük neler yapılacak?
Baskın: Biz aslına Yenişehir tarafında veya Mezitli tarafında bir yeri çok arzu ediyoruz. Burayı bırakmamak kaydı ile. Belediye başkanlarımızın da bize desteği olursa. Biz veya işte bizim restore edip kendimize mal edebileceğimiz bir mekan sağlanırsa iyi olur. Bizim şehrin kıyısında köşesinde kaldığımız anlaşılıyor. Şehir batıya doğru ve kuzeye doğru geliştiği belli oluyor. Bu nedenle bizim aslında oralarda en az bir galeri olarak kullanacağımız mekana ihtiyacımız var. Geriye dönüp bakarsak karşıdaki iki bina o günün valisi kültür bakanı bu işlere yakındı ve bize o binaları tahsis ettiler. Siyasal şartlar değişiyor. Konjüktör değişiyor. Her şey hareket halinde. O binalar elimizden gitti. Vakıflara devroldu. Vakıfla da orayı bir ihale ile devredecekti. Bizim orayı devir alacak gücümüz yok. O günkü Büyükşehir Belediye Başkanımı Burhanettin Kocamaz’a gittik. Kocamaz burayı kiraladı. Belediye Başkanı değişti sonra. Büyükşehir Belediyesi tiyatro alanında atak yaptı. Murat Atak da sanat yönetmeni olarak geldi. O eski Nevit Kodalı Salonunun bir kısım koltuğu kaldırıldı. Ve bu tiyatronun çalışabilmesi için salon öne doğru büyütüldü. Şartlar değişiyor ama biz buna takılmayacağız. Üretim her zaman devam edecek. Ama bize ait bir yer olması da idealimizdir.
– Sanatseverlerin ilgisini çeken bir derginiz var. Bu dergi hakkında bizlere bilgi verir misiniz?
Baskın : Dergi bizim gözbebeğimiz. 222. Sayıya ulaştık. Bu sayıda bize nasip oldu biz yaptık. 223. Sayı da kasım ayı içerisinde çıkacak. Onunla ilgili çalışmayı yaptık. En azından derginin çıkmasının sürekliliğini sağlamak adına periyotlarımız uzasa da biz bunları çıkartmak azmindeyiz. Bu şehrin hafızası. Şehrin hafızası derken size bir bilgi aktarayım. Rahmetli Şinasi Develi şehrin hafızasıydı. Şinasi Develi bizim iyi bir üyemizdi. 72 farklı dergimizde yazı yazdı. Biz bu 72 yazıyı Baha Sadık Akıner vasıtası
ile derledik. Kapak çalışmasına kadar hazır. Redaksiyonu için editörlüğünü yapmak üzere Nihat Taner’e verdik. Ocak ayında Şinasi Develi’nin ölüm yıldönümünde tanıtımını yapacağız. Derginin önemine değinmek için bu örneği verdim. Şinasi Develi gibi bir değer şehrimizi kentimizi anlatmış yaşam tarzını, beslenme tarzını anlatmış. Bu derginin yaşaması şart. Biz ilk fırsatta ekonomisini kurtarıp dergiyi çıkarttığımız gün ikincisine çalışmaya başlıyoruz. Bunun müjdesini verebilirim.
– Sizlerin hafta sonu kültür anlamında gezileriniz var. Bu korona sürecinde şartlar ağırlaşınca geziler durdu. Bu konuda neler düşünüyorsunuz. Ne olacak Külfeti neydi. Bilgilendirirseniz merak edenler var.
Baskın: geziler bizim istikrarla sürdürdüğümüz önemli aktivitelerden biri. Biz bunlara kültür ve doğa gezisi diyoruz. Gezilerimizde mutlaka bir rehber oluyor. Ve biz mutlaka bir ören yerine gidiyoruz. Eğer doğa gezisi değilse trekking değilse, ve çoğu gezimiz kültürel gezi oluyor. Arada talepler bazında da yürüyüş, doğa gezileri yapıyoruz. Fakat 18-20 arası sürede her hafta sonu gezi yapılmış bir dernek burası. Bugüne kadar aşağı yukarı bin gezi yapmışız. Çok çeşitli rehberlerle özellikle İçel il sınırlarında müthiş ören yerleri var. Mersin’de 550 civarında ören yeri var. Bugün mersinde doğduğu halde ören yerlerini arkeolojik değerleri tarihi değerleri tanımayan oraları görmeyen insanlar var. bu açıdan kulüp çok değerli bir misyon elde etti. Emirzeli’yi, Öküzlü’yü, Alahan’ı ve daha bir çok yeri çoğu insan bizim gezimizden öğrendi. Biz sadece gezi yapmadık. Buralarda tarihi mekanlarda konserler düzenledik. Dolayısı ile biz kar gözetmeden ortalama 60 lira maliyete dostlarımızı sanatseverleri doğa severleri çok farklı lokasyona göçtürdük. Aşağı yukarı 200 civarında lokasyona gezi düzenledik. Bu da kulübümüzün yaptığı önemli işlerden biridir. Pandemi dolayısı ile otobüs fiyatları çok yükseldi. Koltuklarda boşluk olduğu için bizim 45 kişilik bir otobüsü 20 kişi ile götürmemiz lazım bu da bizim ekonomik gücümüzü aşıyor. Gidişatta gösteriyor ki şu an için kapalı ortamlarda insanların bu yolculukları yapması bir müddet daha iyi değil.
-ileriye dönük tasarladığınız projeler var mı?
Baskın: İyi olan şeyleri daha iyi yapmak istiyoruz. Olmayan şeyleri de üretimimize katmak istiyoruz. Çocuk korosu yapmak istiyoruz. Şefi ile anlaştık, piyanisti ile anlaştık. Şu anda kurgusunu yapıyoruz . Ve yakın zamanda ilan edeceğiz. Ve seçmelere başlayacağız. Çocukların sanatla müzikle tanışması, bir koroda olmaları ve birbirleriyle dayanışmalarına çok katkılı bir proje. Ebeveynler de bizlerle şarkı söyleyecekler. Sanat tarihi konusunda birincisi yapılmıştı ve biz bunu sürdürmek istiyoruz, arkeoloji günleri gibi. Tarsusla işbirliği içinde yapmak istiyoruz. Tarsus Kent Konseyi Doktor Ali Cerrahoğlu ile görüştük anlaştık. İlk fırsatta sanat tarihini görüşeceğiz. Felsefe konusunda bir çalışmamız var. Ebeveyn ve çocuklarını birlikte felsefe sohbetlerine dahil etmek istiyoruz. Uzmanlarla görüştük anlaştık. İlk fırsatta bunu da gerçekleştireceğiz. Yakın zamanda açık havada bir etkinliğimiz var. Mersin’e ilk geldiğimizde STK’lar ile yakın ilişki içinde olmamız gerektiğini düşünüyorduk. Başka işbirlikleri ile başka uzmanlık alanları olanlar ile bir şeyler yapmak daha iyi olacaktır. 7 Kasım’da Kazanlı’da dezavantajlı gruplar var o yörenin çocukları var bu çocuklardan karma eşit şekilde her birinden 14 çocuğu 4 hafta boyunca resim heykel felsefe ve spor konusunda eğiteceğiz. Güzel sanatlardan mezun 2 hocamız il bunlar yapacağız. Ve bu eğitileri atanamamış yeni öğretmenlerimiz ile yapacağız.
-Kent Onur Ödülü var Sanat Kulübü öncülüğünde verilen, bu konuda da bilgi verirseniz
Baskın: Ticaret odasında seramoniler yapıldı. Biz dahil ediliyoruz. İşbirliği halindeyiz. Burada ulusal çapta memeleketimize değer katmış ulusal çapta tanınmış. Marka olmuş ve ürtimine devam eden insanlar gözetiliyorç ama arkeoloji günlerinde ulusal mirasa katkı ödülü veriyoruz. Yerelde ‘de kültürel mirasakatkı ödülü veriyoruzgenelde ulusalda Prof. Dr. Murat Durukan’a Arkeoloji bölümünden Fen Edebiyat Fakültesi’nden Mersin Üniversitesinden, yerelde de kent kültürüne katkı ödülünü iki kişiye verdik. Biri Ressam Prof. Dr. Nurseren Tor, diğeri de Eczacı Faik Burakgazi.
– Son olarak kamuoyuna iletmek istediğiniz bir şey var mı?
Baskın: bizim şu anda halihazırda vakıflar mülkiyetinde olan ve 2. derece koruma kapsamında olan binamız, tarihi bir bina bu bina aşağı yukarı 23 sene önce yine bizim üyelerimiz tarafından, değerli iş adamları ve hayırsever insanlar tarafından restore edildi. Bugünkü haline ulaştı. Dolayısı ile kültür-sanat derneği olan hedefimiz kentin bu tarihi yapılarına estetik değerlerine sahip çıkmakta görevlerimizden bir tanesi. Çevremizdeki binaların değerlendirilmesini onarılmasını ve halkımızın kullanımına sunulmasını istiyoruz. Uray caddesi üzerinde kültür bakanlığının yeni restore ettiği birkaç bina var. Daha önce restore ettiği ama henüz kullanıma geçmemiş birkaç önemli bina var. Şehrin birçok yerinde maalesef yeterince eski binalarımız mersin evleri korunamadı. Buna duyarlı üyeler vasıtası ile evlerin korunmasına yönelik aktiviteler yapıyoruz.. Yerel yönetimlerden Yenişehir tarafında ve Mezitli tarafında onlar için devretmeye uygun bir mekan istiyoruz. Buna ihtiyacımız var. Şehrin o tarafında olmak istiyoruz. 32. yılına gelmiş İçel Sanat Kulübünün Yenişehir ve Mezitli’de bir temsilciliği olmalı. Bu kentin ortak dili adına çok güzel olur.
Söyleşi : Gizem TOKKUZUN
Yazının yer aldığı internet sayfasına ulaşmak için
Cookie | Duration | Description |
---|---|---|
cookielawinfo-checkbox-analytics | 11 months | This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Analytics". |
cookielawinfo-checkbox-functional | 11 months | The cookie is set by GDPR cookie consent to record the user consent for the cookies in the category "Functional". |
cookielawinfo-checkbox-necessary | 11 months | This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookies is used to store the user consent for the cookies in the category "Necessary". |
cookielawinfo-checkbox-others | 11 months | This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Other. |
cookielawinfo-checkbox-performance | 11 months | This cookie is set by GDPR Cookie Consent plugin. The cookie is used to store the user consent for the cookies in the category "Performance". |
viewed_cookie_policy | 11 months | The cookie is set by the GDPR Cookie Consent plugin and is used to store whether or not user has consented to the use of cookies. It does not store any personal data. |